- karbon kömür
- n. carbon
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
kömür — is., mdn. 1) Karbonlu maddelerin kapalı ve havasız yerlerde için için yanmasından veya çok uzun süre derin toprak katmanları altında kalıp birtakım kimyasal değişmelere uğramasından oluşan, siyah renkli, bitkisel kaynaklı, içinde yüksek oranda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karbon — is., kim., Fr. carbone Atom numarası 6, atom ağırlığı 12 olan, doğada elmas, grafit gibi billurlaşmış veya maden kömürü, linyit, antrasit gibi şekilsiz olarak bulunan, canlı varlıkların aslını oluşturan ve yandıktan sonra kömür durumuna geçen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kömür başa vurmak — kömürün iyi yanmamasından çıkan karbon oksidiyle zehirlenmekten baş ağrımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
KARBON — Lât. Basit olup kömürleşmiş hâlde bulunan bir temel unsur. Kömür. Billurlaşmış halde kömürleşmiş cisim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FAHM — Kömür. Karbon. * Susmuş. Nefesi kesilmi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yanmak — nsz, ar 1) Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir... Anayasa 2) Ateş durumuna geçmek, tutuşmak Kömür yandı. Ocaktaki odun yandı. 3) Isı, ışık veren… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bitüm — is., jeol., Fr. bitume 1) Keskin bir koku, alev ve koyu duman çıkararak yanan, karbon ve hidrojen bakımından çok zengin doğal yakıt maddelerinin genel adı, yer sakızı 2) Yol kaplamasında, kâğıt ve çatıların su geçirmez duruma getirilmesinde,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hemoglobin — is., biy., Fr. hémoglobine Soluk alma aracıyla organizmanın hücreleri arasında oksijen ve karbon gazını iletmeyi sağlayan, birleşiminde demir, azot, oksijen, hidrojen, kömür ve kükürt bulunan alyuvarların en önemli maddesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
linyit — is., jeol., Fr. lignite Birleşimindeki karbon oranı % 60 70 bulunan, kahverengi veya siyah kömür … Çağatay Osmanlı Sözlük